Bugün benim yaş günüm.
Uyandım, çoktan aklımdan çıkmış. Babamı aradım, ben de seni arıcaktım dedi. Doğum günün kutlu olsun. Sevindirik oldum, sonra çağırıldığım iş mülakatından bahsettim. Kocaman bi firma, dünya devi. Pazarlama da istiyorum. Sigara pazarlamak sığıcak mı vicdanına dedi. Öyle anlar olur ya, dank etti, yüzüme bi tokat attı sanki. Bütün hevesim gitti. Dünyanın maaşını verse, sığmıycak.
Sonra ev arkadaşlarım, ki yakın arkadaşlarım, bi tanesi tam evden çıkarken doğum günün kutlu olsun dedi. O sırada biri kardeşim, biri yeliz, ve pek çok banka ve firma doğum günü mesajı attılar. Diğer ev arkadaşım hatırlamadı.
Okula gittim. Bi tanesi hatırladı, diğerleri onu görünce kutladı. Bunlar benim Ankara'daki en yakın arkadaşlarım. fazla yok zaten, bi de hazal var.
Sevgilim, bugün ayın 29u olduğunu biliyor. aramadı. sabah, otobüs bulamadım sabaha karşı gelicem dedi. Kızdım, köpürdüm. Senede bir gün bu. tarihi hiç değişmiyor. Kurban bayramı gibi değil, her sene yerinden oynamıyor. Almamış önceden bilet. Bunları söylediğinde, ilk aklıma sürpriz yapacağı geldi. AA dedim, beni kızdırmaya çalışıyor. Bozmadım, şakadan kızdım önce, sonra anladım ki ciddi. Bu sefer şöyle cümleler geldi telefonuma, "sus", "canımı sıkma". Ne mutluyum.
Sunumlarımız vardı, itin götüne soktular. Ben doğum günü kutlamayı sevmem. Bu demek değil ki özel hissetmeyi sevmem. İyi ki doğdun şarkılarını sevmem. beraber kafa çekmeyi severim, her zamanki bi gün gibi o gün de dışarıya çıkmayı severim. Evlere mi dağılıyoruz dedim, evet dediler. Ben eve döndüm. Diğerleri sevgilisiyle buluştu.
Hazal aradı. Ne kadar mutsuz olduğumu minimum belli etmeye çalışarak konuştum. Bugün sunumlar vardı, o yüzden doğum günü kafasına giremedik biz. Evet.
Bu süreçte "sevgilim", hiç aramadı. Doğum günün kutlu olsun diye mesaj atmış. Ne mutluyum.
Sakin sakin üzülüyorum. Böyle katılamadan ağlarsın ya, öyle ağlıyorum. Annem arıyor mesela şu an. Eda midesini bozmuş, hastaneye götür diyor. Tamam.
Gidiyorum.
Doğum günüm kutlu olsun.
İyi ki doğdum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder