Pazar, Aralık 26

eksildi ömrümüzden, kimbilir kaçıncı gün...

2009. bahar ayları.


http://fizy.com/s/1aigr9 



http://fizy.com/s/1ajfx0 

sonra doktor dedi ki, sabrediyoruz ece, tamam mı sabrediyoruz...

Perşembe, Aralık 16

Çarşamba, Aralık 15

bugün çok değişik bi gün oldu.


öncelikle, psikiyatr'dan randevu almışım, yani hep ona gidicekmişim. ben tek problemimin yaşamaya katlanamadığım için depresyon olduğunu düşünürken başka bi olayımın da olduğunu öğrendim. demek isterdim ki, bi polar bozukluk varmış bende bilemedin borderline'mışım, uçukmuşum, kaçıkmışım, accaayip marjinalmişim, bunlar hep bundanmış. ama yok öyle bişi, anksiyeteli uyum bozukluğum varmış. bok gibi de bişi. sürekli endişe ve korku haliymiş, araştırdığım kadarıyla. antidepresana başladığım ilk gündü ayrıca. gün be gün anlatırım nası etkilediğini...

sonra bu gün hayatımda ilk defa odtü'de bi eylemie katıldım, ilk defa polisin ne kadar şerefsiz olduğunu bu kadar yakından gördüm. biber gazı, genzimi, gözlerimi, burnumu yaksa da iyi ki gitmişim. uzun zamandır yaptığım ilk şeyden bu kadar memnunum. detaylarını belki sonra anlatırım

Pazartesi, Aralık 13

1. ODTÜ kar topu savaşları demiray vs numaralılar

http://www.facebook.com/event.php?eid=110443572362357

http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=12+aral%C4%B1k+2010+odt%C3%BC+yurtlar+b%C3%B6lgesi+kar+muharebesi

ben yurtta tuvalete gitmeye üşenirken, 500-600 adam kampüsün taa diğer ucundan, gecenin bi vakti akın akın geldiler ya, bütün demirayların ağzını burnunu kırıp, kovalayıp, madara ettiler ya, hayır  hem güldüm halime, hem utandım kendimden :)

ha bi de yetmezmiş gibi yoldan geçmeye çalışan, muharabenin ortasına düşüp afallayan taksi şoförüne adeta korku salan, bir başka aracı ortaya alarak kara doyuran, gelmekte olan araçların u dönüşü yaparak gaza basıp kaçmasına sebep olan bu insanlar, şen şakrak kahkahalar attırdınız lan bana, gene buyrun gelin :)

Cumartesi, Aralık 11

  • ömrü hayatımın ilk psikolog randevusunu aldım. ama önce psikiyatr ile görüşücekmişim. bana tonlarca ağırlıkta gelen ruhsal sıkıntılarımın gerçekten ağır olup olmadığına bi karar mı verecekler ? bişiyler olsun, iyi gelsin, lütfen. bak yardım çağrıları gönderiyorum...
  • ODTÜ yurtları baskıcılık anlamında çileden çıktı. eve çıkıyorum. kimle? diye sorduğunda apışıp kalıcam, belli değil. aslında kimse yok. insanlar üniversite yıllarında çok sevdiği arkadaşlarını da alır yanına eve çıkar, benimkisi öyle değil. internetten, ordan burdan, mail gruplarından birilerini arıyorum. mesela sen burayı okuyan kel alaka biriyken varsa bi tanıdığın, neden olmasın. 
  • uzaklaşalım, gidelim burdan diye nilgün'ün başının etini yedim. 5-12 aralıkta lyon'a gidicektik, iptal ettik. geçen hafta eskişehire gidicektik, erteledik. bu hafta içindeyse roma, barcelona, paris, amsterdam turu yapmaya karar verdik. gitmemiz gerek artık.
  • hatta, erasmus olayına mı girsem, uzaklaşsam, çok uzaklaşsam, döndüğümde daha güzel olmaz mıyım diye düşünüyorum. beni korkutan şeyse, sene uzatmaktan ziyade, ankara'dan 2013te ayrılmak varken, 2014te ayrılma durumu.
  • sırtım pencereye dönük. erken saatlerden beri pc başındayım. ve ben kar yağdığını şimdi arkama dönünce farkettim.
  • izmir'e de kar yağıyor demiş sözlüktekiler, yağıyor mu? matah da bişi olsa..
  • bugünü dünden daha çekilir kılan bi sebep varsa, o özlem'in vatan topraklarına dönüşüdür. canım özlem. 
  • bi holga'm var, istiyodum ya hani. 
  • internette turuncu saçlı bi kız evine ev arkadaşı arıyordu, çıksak ne güzel olur, kıvanç da yazar buna diye düşünüp sevinirken ilanın tarih öncesinden kaldığını, tarihi bi anlam içerdiğini fark ettim.
  • sözlerin, söylediklerin hep aklımda. her boş anımda bunları düşünüyorum. mesela her gördüğüme dünya kadar değer verip sonra en kolay satılan kişi olmam üzerine. ki bu canımı nası yaktı, anlatmıştım. ama şey, zaten kimseyle tanıştığım görüştüğüm yok. isteğim de yok.
  • yaşadıklarımdan öğrendiğim bi şey var diye esip kükreyene şaşırıyorum, o kadar manasız geliyor ki zaten, adeta yaşadıklarımdan bi bok öğrenmiyorum. ama şu var, acıyı, kabullenene kadar çekmiyosun. kabullendiğin şeyler de canını döne döne çok acıtabiliyor.
  • 2011 tek yıl.  

çabalıyorum düzeltmek için, yoruyorum kendimi. 

Cuma, Aralık 10

yağmur yağıyor ankara'ya. ben çıkıp bir sigara içeyim...

Pazartesi, Aralık 6





we're just two lost souls 
swimming in a fish bowl, 
year after year, 
running over the same old ground. 
what have we found? 
the same old fears. 
wish you were here.



fotoğrafını da koyardım belki. ama koymuyorum... şarkıların bir kısmı da sana yazılıyormuş meğer.